14 Mart 2011 Pazartesi

Kürt Ermeni İlişkileri

          Ermeniler ile Kürtlerin ilişkileri çok eskiye dayanır. Ermeni tarihçiler, Ermenilerin bugünkü Doğu Anadolu ve Kafkasya’ya MÖ 2200 yıllarında Balkanlardan geldiklerini öne sürmektedir. Ancak Ermenilerin dışındaki büyük bir çoğunluk bu iddiaya katılmakta ve bölgeye MÖ 7. yüzyılda geldiklerini savunmaktadır.
            Hangi tarihi kabul edersek edelim asıl olan, Kürtlerle Ermenilerin en az iki bin eş yüyıl komşu olarak iç içe. Birlikte yaşadığıdır. Ermenilerin MS 301 yılında, kralları 3. Tiridates’in Kayser’ vaftiz edilmesiyle Hıristiyan olmaları, Kürtlerin ise 637 yılından itibaren Müslümanlığı seçmeleri bu durumu değiştirmemiştir.
            Bazı dönemlerdeki iktidar mücadelesi ve rekabetler dışında Kürt hükümdarları ile Ermeni beylik ve krallıkları arasındaki ilişkiler genelde dostane olmuştur.
            Lusignan Hanedanı’ndan Kilikya Ermeni Kralı 4. Levon’un 1375 yılında Memluklulara esir düşmesiyle son Ermeni Krallığı sona ermiştir. Yunanlı ünlü General Ksenefon MÖ 401 yılında yazdığı Anabasis (on binlerin dönüşü ) adlı eserinde Ermenistan sınırını Botan Nehri’nin kuzeyi olarak belirtmekte, Kürtlerin ataları kabul edilen Karduklarla Ermeniler arasındaki sınırın Botan Nehri olduğunu söylemektedir.
Ksenefon’un anlattıklarından bugünkü Siirt şehri, Kürt ermeni sınırı olarak anlaşılmaktadır. Ancak tarih içinde Ermeniler, bu sınırlarda güneyde Halep-Diyarbakır-Musul hattına, güneybatıda Sivas, Malatya, Maraş ve Kilikya’ya , Kürtler ise kuzeyde Ermenistan içlerine, batıda da İç Anadolu’ya kadar yayılmışlardı.
            Kürtlerle Ermenilerin yoğun biçimde yan yana yaşadıkları Diyarbakır, Harput, Bitlis, Van, Erzurum vb. bölgelerde ticaret ve zanaatlar genellikle Ermenilerin denetiminde idi. Örneğin Van’da ticaretin % 98’i tarla tarımının % 80’i, 18 ithalat ve ihracatçının tamamı, 50 tefecinin 30’u 1100 zanaatçıdan eczacı, avukat gibi serbest meslek sahiplerinin tamamı Ermeni idi. Ermenilerin şehir nüfusunun % 35’ini oluşturdukları Sivas’ta da durum benzer şekildeydi. Top1am 166 tüccarın 125’i 37 bankacıdan 32’si 153 imalathanenin 130’u Ermenilerindi. Ermeniler yalnız doğu ticaretinin egemeni değil, Avrupa’nın büyük kentlerindeki ticarette de büyük pay sahibiydiler. [1]



[1] Altan Tan, Kürt Sorunu, Timaş Yay, İst. 2009, S. 145-146

Hiç yorum yok: